Translate

28 Haziran 2009 Pazar

CUMHURİYETLE GÜZEL

Düşmanlar yurdumu sarmış,
Ülkem karış karış paylaşılmış,
Padişah buna ses çıkarmamış,
Bak şimdi cumhuriyetle ne de güzel.

Ne çileler çektiklerini,
Dedemden öğrendim eski günleri,
Düşmana peşkeş çekilen ülkem,
Bak şimdi cumhuriyetle ne de güzel.

Dönmek istemiyorum eski günlere
Ben Türk'üm başım dik olmalı,
Özgürce koşup,oynamalıyım
Bak şimdi cumhuriyetle ne de güzel.

Ben çocuğum,köle olamam,
Yeniliğe,ileriye açığım.
Atamın yaptığı devrimlerle,
Bak şimdi cumhuriyetle ne de güzel.

Gülüp,onuyor çocuklarımız.
Avrupalıyla yarışıyor sanayimiz.
Ben Türk'üm başım dik olmalı,
Bak şimdi cumhuriyetle ne de güzel.

Ben Türk'üm köle olamam.
Toprağımda gözü olanı bağışlayamam.
Ben Atama söz verdim yolumdan dönemem,
Bak şimdi Cumhuriyetle yaşam ne güzel.

KIZLARIM

Melekler kadar güzeldir.
Konuşdukca bal akar dillerinden,
Akmasın hiç gözyaşları derim.
Biriciktir benim kızlarım.

Yanağındaki gamzelerini,
O güzel bakışlı gülüşlerini,
Düşündükce kahrolur ağlarım.
Biriciktir benim kızlarım.

Benim için dalında bir gül,
İçimde yanan sevda ateşim,
Sönmeyen güneşim gibi,
Biriciktir benim kızlarım.

Şimdi uzaktayım onlardan.
Aklımda hep güzel kızlarım.
Gurbet onlarsız çekilmiyor,
Biriciktir benim kızlarım.

Giderken arkamdan ağladı
Bana şarkılar yolladı,
Gitme baba diye yalvardı,
Biriciktir benim kızlarım.

Yatağında rahat uyusunlar,
Ayırdılar beni kızlarımdan,
Kader dediler gurbetin adına,
Biriciktir benim kızlarım.

Kader nedir diye sordular,
Göz yaşlarıyla uğurladılar,
İki şerefsize inandılar,
Kızlarımdan beni ayırdılar.

27 Haziran 2009 Cumartesi

SENSİZ DE MUTLUYUM

Korkak bir ceylan gibiydim
Sensiz yaşayamam sanırdım,
Senin peşinden koşardım
Ben şimdi sensiz de mutluyum.

Bir tatlı söz,bir gülüş istedim
Her yaptığına boyun eğdim
Oysa sen hiç sevmemişsin
Ben şimdi sensiz de mutluyum.

Kaprislerinle indınla mahvettin beni,
Soldurdun beyaz güllerimi
Söndürdün yüreğimde sevda ateşini
Ben şimdi sensiz de mutluyum.

Kıskanırdım seni eskiden
Çünkü o kadar sevmiştim ki
Demekki yanlışı ben yapmışım
Ben şimdi sensiz de mutluyum.

Anlamak istemedin neden se beni
Bulursun inşallah kendin gibi birini
Pişman olup da sakın dönme geri
Ben şimdi sensiz de mutluyum.

26 Haziran 2009 Cuma

KİM KURTARACAK SENİ

Sanma ki bir anlık sitem
Acıyla,kederle bıraktın beni
Yaptıklarını unutmam imkansız
Hadi şimdi kim kurtaracak seni

Gururumla oynadın,duygularımı kirlettin
Hiç bir şey umrumda değil
Belki ben yapayalnızım
Hadi şimdi kim kurtaracak seni.

Yüzüme bakacak cesaretin varmı,
Bunca olaydan sonra severmiyim sandın
Kaderimse ben böyle de çekerim
Hadi şimdi kim kurtaracak seni.

Bir gün olsun desteklemedin beni,
Rezil ettin cümle aleme beni
Yapmadıklarıma yaptın dedin
Hadi şimdi kim kurtaracak seni.

çocuklarıma karşı hep beni kötü gösterdin
Anneni bacını tercih edip beni sildin
Bir gün olsun sözümü dinlemedin
Hadi şimdi kim kurtaracak seni

O kadar mı kötüydüm
Ne zaman dövdüm, sana küfür ettim
Hiç mi emeğim yok yazıklar olsun sana
Hadi şimdi kim kurtaracak seni


Gökyüzünde doğan güneş,
Bahçelerde tertemiz açan çicek
Sanmayın ki bir anlık sitem
Hadi şimdi kim kurtaracak onu.

KUL

Güller açar gözlerinin içinde,
Kelebekler uçuşuyor saçında.
Deli gönlüm ziynet olmuş tacında.
Bakışların cin misali çarpar.

Tek mevsimimsin,kaç yıl geçse baharsın,
Masum masum,tatlı tatlı bakarsın,
Gözlerinle nice canlar yakarsın,
Bakışların cin misali çarpar.

Allah sana ne çok özen göstermiş,
üzelliğin her türünü bol vermiş,
Öldür diye beni sana kul vermiş,
Bunu al da taştan taşa vur diyor.

22 Haziran 2009 Pazartesi

BEBELERİMİ YAKMAYIN

Onlar hep gülmeli,
Gülücükler saçmalı,
Saf temiz kalpleriyle,
Oynamalı oyuncaklarıyla
Bebelerimi yakmayın.

Çicekler kadar temiz,
Güller kadar narin,
Nesillerimizi sürdürecek,
Yarının gençleri.
Hataları hatamız olan,
Bebelerimi yakmayın.

Saf temiz duygularını,
Gerçek sevgilerini anlayın,
Kini,nefreti bilmeyen,
Savaş nedir anlamayan,
Duygularını kirletmeden,
Büyüklerini örnek alan,
Bebelerimi yakmayın...

YOK ETMEYELİM

Silahlar patlamamalı,
Doğayı,insanları vurmamalı...

Çocuklar ölmemeli,
Güller solmamalı,
Yemyeşil ormanlar,
Masmavi denizler,
Gökyüzünde parlayan ay,
Işık saçan güneş,
Tertemiz olan duygular,
Bunlar kirletilmesin.
Sevgi,saygıyla yaklaşalım,
İnsanlığımızla gurur duyalım.

Silahlar patlamamalı,
Doğayı,insanları vurmamalı...

18 Haziran 2009 Perşembe

SEVİYORUM DİYEMEDİM

Aylardır beraberiz
O kadar güzel,
O kadar cıvıl,cıvılsın ki...
Kaybetmekten korktum,
Seni seviyorum diyemedim.
En ufacık bir şeyle,
Çocuklar gibi mutluydun.
Yüzündeki gülücükler,
Güzelim gamzelerin,
Hiç eksilmesin istiyorum.
Her şeyimle senindim.
Şimdi ağlayan yine benim.
Senden ayrı kalabilir miyim?
Bilmiyorum.
Al beni de buralardan,
Beraber gidelim.
Yeterki seninle olayım,
Demek geldi içimden.
Titreyen korkan sesim,
Sadece elveda diyebildi.
Bilmem bir başkası doldurabilir mi?
Senin yerini.
Şimdi elimde kağıt,kalem,
Geç de olsa,
Sana olan aşkımı yazıyorum.

17 Haziran 2009 Çarşamba

KÖYLÜ ÇOCUĞU

Bahçelerin parkların salıncakların
Özlemini çekerim
Okumak nedir bilmem
Beyaz tebeşire siyah tahtaya
Önderimiz Atatürk'ü tanımaya
Hasretim ben

Asfalt yolları görmedim ki
Çamurlu yollarda yürümeye alışığım
Açlığa sefalete yoksulluğa
Terk edilmişim
Ben köylü çocuğuyum
Benim gözümde dünya
Tarladır ekindir sapandır
Lastik ayakkabım kara şalvarımla
Tozlu yollarda koşarım
Kaval çalar hayvanlarla konuşurum
Trenler otomobiller uçaklar
Benim için yabandır
Bazen
Gökte uçan kuşlara el sallarım
Bazen de
Bir tepede oturur
Uzak ufuklara bakar
Dağların ardındaki yaşamı düşünür
Ağlarım

Ben köylü çocuğuyum
Benim gözümde dünya
Köyüm kadar büyüktür
Hayat sırtıma binmiş
Beni ezen bir yüktür
Siğaramı yakar
Tarlamı işerim
Bilirim ki
Gerçek olmaz düşlerim.

16 Haziran 2009 Salı

BİR GELSEYDİN

Senden ayrı gönlüm hüzün dolunca,
Akşam olup sevdalara dalınca,
Gelirsin diye yollarını gözlerken,
Sarhoş olur sabahlarım o akşamda.

En sonunda bu sevda beni bitirir,
Varsa aklım onuda alır götürür,
Bilirim senin gözlerinin derdini.
İç çekerek beklerim yollarını.

Yıkılmış yanmış olmam fark eder mi?
Senin gibi bir vefasız sevdim.
El alem bilir mi?
İç çekerek beklerim yollarını.

Bir gelseydin sende bana,
Neşem artar,biter di dertlerim.
Senden başka bir şey görmezdi gözlerim.
Ölsem de dönmezdi cesedim geri.

YER YOK

Sevdaya kapılan şu deli gönlüm,
Dönmemek üzere yol alır,gider.
Kocaman dünyayı görmez gözlerim.
Köşkleri beğenmem,meyhane yerim.

Gözlerim gülse de,hep kan ağlar içim.
Yediğim darbeleri bir ben bilirim,
Yine de gönlüm de yer yok öfkeyle kine
Her tatlı söze de kanar gibiyim.

Acılardan yorulan şu bedenim.
Aşktan başka bir şey görmez gözlerim.
Ne kadar acı çeksem de.
Kimse döndüremez yolumdan beni.

Dostlar tarafından aldatılsam da,
Kendi ipimi kendim çeksem de,
Şu yalan dünyada hiç gülmesem de,
Yine de gönlüm de yer yok öfkeyle kine.

ÖĞRETMENİM

Beni bu günlere sen getirdin
Yirmi dokuz harfi sen öğrettin,
Mübarek ellerinden öpmeye geldim.
Hakkın ödenm ez senin ÖĞRETMENİM.

Annemin,babamın vermediğini,
Hayatı kimsenin öğretmediğini,
Karşılık beklemeden öğrettin.
Hakkın ödenmez senin ÖĞRETMENİM.

Ufacık yanağıma dokunuşun,
Başımı hafifce okşayışın,
Anne,baba gibi üzerime titreyişin.
Hakkın ödenmez senin ÖĞRETMENİM.

Benim için fedakarlıklar yaptın,
Benimle ağlayıp,benimle güldün,
Kızarken bile şöyle bir durdun.
Hakkın ödenmez senin ÖĞRETMENİM.

Başarımız sanki senin başarındı,
Üzüntülerimiz,sorunlarımız senindi,
Sevgin sanki bir evladaydı.
Hakkın ödenmez senin ÖĞRETMENİM.

Gördün seni saçların,aklarla dolmuş,
O gül yüzün solar gibi olmuş,
İzin ver ellerinden öpeyim.
Hakkın ödenmez senin ÖĞRETMENİM.

15 Haziran 2009 Pazartesi

HACCE NİNE

Adını sonradan öğrendiğim Hacce nine'yi bir otobus yolculuğunda tanıdım.Beli iki büklüm olmuş,zorlukla adım atıyordu.O haliyle belinde bir çuval,elinde taşa benzer bir şey vardı.Avazı çıktığınca bağrıyor bir de etrafına mahcup yüzle bakıyordu.Fazla mı ses çıkartıyorum diye?Oysa sesi çok az duyuluyor ve ne dediği anlaşılmıyordu . Merak edip arabadan indim,yanına doğru gittim.Teyzeciğim ne satıyorsun dedim.Sarma taşı yavrum,sarma taşı almak istermisin,dedi?Yüzünde besbelli yılların verdiği acı ve mahçupluk vardı.Bu yaşdaki birinin böyle bir yerde satıcılık yapması tabi bana biraz ilginç gelmişti;onun için Hacce Nine'yle konuşmak istedim.Nine senin adın ne ,diye sordum;Hacce yavrum,Hacce nine senin kimin kimsen yokmu? Bu soğukta hasta olursun ,bak üstünde bir giysi,ayağında doğru dürüst bir ayakkabı dahi yok,dedim.Dememle birlikte gözyaşlarını tutamayan nine ağlamaya başladı.Çok duygulanmıştım.Acaba Hacce Nineyi'üzecek bir şey mi dedim diye kendime kızıyordum.Nine seni üzdüysem özür dilerim eğer bana anlatmak istersen de seni dinleyebilirim.Bana içini dökebilirsin hem böylece biraz da olsa rahatlamış olursun.Hacce Nine belliydi ki çok acılar çekmiş bu güne kadar derdini dinleyen olmamıştı.Ağlamaklı bir sesle başladı,başından geçen olayları anlatmaya;
Bir oğlum vardı taşı sıksa suyunu çıkarırdı,senden babayiğit,çok güçlü bir çocuktu ve tek evladımız olduğu için üzerine titrer,yemez yedirir,giymez giydirirdik.Evlenme vakti geldiğinde onu evlendirmeye karar verdik,gerçi kendisi askerden sonra evlenmeyi düşünüyordu;ama biz biran önce evladımızın mürüvetini görmek istiyorduk,onun için her anne baba gibi oğlumuza şanlı şöhretli bir düğün yaptık.Çok mutluyduk.Kısa bir zaman sonra oğlumun askerlik kağıdı geldi.Askere davul zurna ile yolcu ettik.O zaman dünyanın en mutluanne ve babası bizlerdik.Oğlumuzu büyütüp sağ salim askere gönderdik;çünkü bu ülkenin kahpelere karşı savaşacak Mehmetciklere ihtiyacı var.Bu ülke,bu insanlar bizim bunları söylerken Hacce Nine gözyaşlarına hakim olamıyordu.Ara sıra bende onun sözünü kesip sorular soruyordum.Belki çok dertliydi,acılıydı az da olsa acısını paylaşmak istedilm.Sonra ne oldu nine?Oğlum askerde iken bir torunum oldu ve çok mutluyduk,hemen oğluma bir mektup yazıp müzdeyi verdik.Torunumun adını ne koyalım diye sorduk ve adının Umut Barış olmasını istedi.Bizde Umut Barış adını koyduk.Aradan fazla bir zman geçmeden oğlumun şehit olduğu haberi geldi.Teroristlerle girilen bir çatışma esnasında şehit düşmüştü.O an dünya başıma yıkıldı,inanamıyordum.Benim oğlum bir kahpe kurşunuyla ölecek bir evlat değil diye ağıtlar yaktım.Aç susuz kaldım.Sanki şehit haberi çöküşümüzün de habercisiydi.Kocam acılarını içine gömerek evlat acısına daha fazla dayanamayıp kalp krizi ile aramızdan ayrıldı.Çıktı mı acım iki katına.Kurtlar sofrasında kaldık mı,gelinimle kadın başımıza?
Bir süre elimizde avucumuzda ne varsa satıp geçinmeye çalıştık.Satacak bir şeyimiz kalmayınca gelinim bir fabrikada çalışmaya karar verdi.Bende torunumla evde kalıyordum.Aradan biraz zaman geçmişti,gelinim işten eve geldiğinde odasına çekilip için için ağlıyordu.Bu durum beni kahrediyor,fakat bir şey yapamıyordum.Kızım neyin var,niçin böylesin dediğimde günlerdir sakladığı sırrını anlatmaya başladı.Anam dayanamıyorum ,bu toplumda dul kadın olmak,namuslu olmak suçmuş hele de kimsen yoksa,sahibin yoksa etrafta hep kötü gözle bakıyorlar sana.Peşime düşüp laf atıp beni rahatsız ediyorlar ne yapacağımı şasırdım!En yakın kapı komşumuzun beyi bile bana göz dikmiş.Ancak o zaman koruyabilirim demiş.Ben bunları duyunca biran içimde Allah'ıma isyan etmek geldi.Sonra niçin bu zulüm bize diye düşündüm.Biz insanız tabi ki bazı zorluklar olacak.Bunlarla savaşmak gerekir diye düşündüm ve kararımı verdim.Gelinim bundan sonra çalışmayacak,ben çalışacaktım.Gördüğün gibi o gün bu gündür çalışıyorum.Bu esnada mahallenin gençleri eve gelp gelinimi rahatsız ediyorlarmış.Semt karakoluna durumu bildirdim,ortada herhangi bir suç olmadığı için polisler de bir şey yapamıyorlardı.Sadece bi iki kişiyi birkaç defa alıp götürdüler.Namusuzların sonu mu gelir?Onlar gidip başkaları geliyordu.Bu da yetmezmiş gibi mahallede biz suçlu olduk.Neymiş efendim kadın istemezse erkek gelip rahatsız etmezmiş.Tabi kendilerinin başlarında bir erkeği.en azından sahip çıkanları vardı.Tabi yavrum paran yoksa,kimsen yoksa daima haksız sen olursun.
Bir gün işten eve geldiğimde torunum ağlıyordu ve çocuğun aç olduğu,altını ıslattığı her halinden belliydi.Altını değiştirip bir yandan da gelinime kızıyordum.Bu çocuğu bırakıp nereye gitti diye.Gidip,bakkaldan bir süt alıp geldim,torunuma içirdim.Neredeyse gelinim gelir,herhalde bir komşuya gitmiş olacak diye düşündüm.Sonunda akşam oldu.gelinim hala eve gelmedi.Yakın olan semt karakoluna gittim,durumu bildirdim.Merak etme nine biz araştırır.bulu,gelinini sana teslim ederiz,dediler.Aksamlar akşamları,,haftalar ayları kovaladı.Gelinimden bir haber yoktu.Torunumla başa başa kaldık.Bu yetmezmiş gibi Umut hastalandı.Neden mi tabi ki bakımsızlıktan,açlıktan doktora götürecek param da yoktu.Hacce Nine bunları anlatırken bir an ağladığımı fark ettim.Kendimi toparlayıp Nine hiç mi kimsen yok dedim.O ağlamaklı,yüzü tertemiz,hala umut dolu;Oğul tırnağın varsa başını kaşı.Hani nerede o eski insanlar ki karşılık beklemeden yardım ellerini uzatsınlar.Ağladığımı belli etmemek.ona yardım edememekbeni kahrediyordu.O an elimi cüzdanıma attım.Malum memur bir kişinin ayın ortasında ne kadar parası olabilir di.Olduğu kadar Hacce Nine'nin eline sıkıştırdım.Hacce Nine al şu parayı buğün satış yapma torununun yanına git,ona bir şeyler al dediğimde,başını kaldırıp kaç tane sarma tası istiyorsun dedi.Bende sarma taşı istemediğimi bu parayı kendisine öyle verdiğimi söyleyince,o asaletli kadın mahcup bir biçimde bereket versin oğlum dedi.Çok duygulanmıştım.O sırada benim otobüs çoktan kalmış ben orada kalmıştım.Bir sonraki otobusü beklemeye hayli zamanım vardı.
Onun için Hacce Nine'yi biraz daha dinlemek istedim.Çünkü kaderlerimiz az da olsa birbirine benziyordu.Hacce Nine'yi dinledikçe kendi dertlerimi unutup,onunla biraz daha sohbet ettim.Peki nine gelininden hiç haber aldın mı? Hiç sizleri aradı mı diye sordum.Nerede oğul,nerede karakolu yol ettim,her gördüğüm otobüsün içine bakıyor,her gördüğüm kişiye;soruyor tarif ediyorum,ne yazık ki bulamadım.Bulacağımıda zannetmiyorum;çünkü gençti,güzeldi çoktan kurtlar sofrasına meze olmuştur.Allah'ıma şükür bunları unutturacak Barış'ım var.Peki Hacce Nine satışların geçiminizi sağlıyor mu?Ne gezer oğul ne gezer.Günlerce siftah etmeden bir kuru ekmek alıp,torunuma yedirdiğim benimde aç yattığım çok olmuştur.Peki o zaman niçin bu işi yapıyorsun?Ne yapayım oğul,dilenmekten çok daha iyidir.Belliydi,Hacce Nine asaletli ve gururlu bir kadındı.Ne diyeceğimi şasırdım.Bunları bana anlatırken de başını devamlı olarak yere eğiyordu.Hacce Nine,peki yarınlarından umutlumusun deyince,başını kaldırıp evet umutluyum,onun için torunumun adını Umut Barış koyduk.Belki ben göremiyeceğim;ama görecek kişiler mutlaka olacak deyince,hayretler içinde kaldım.Bu kadar acı çeken bir insanın hala hayatta mutlu olacağını düşünmesi olacak iş değildi.Peki nine rahat edeceğine inanıyor musun? Evet oğul,evet ancak ölünce rahat edeceğim.Bilmiyorum yoksa orada da soyguncular,kurt sofraları,öleceğini düşünmeyen,Allah korkusu olmayan insanlar var mı diye bana sordu.Bilmiyorum Hacce Nine bilmiyorum,bildiğim bu dünyada oldukları;ama sen başını yere eğme.Başını yere eğme,başını dik tut,sakın unutma,seni bu yokluğa,sefalete sürükleyenler,tüyü bitmemiş yetim hakkı yiyenler,devlet mallarına leş kargaları gibi üşüşen,vurguncular senin gibi insanların da bu dünyada yaşayacağını düşünmeyen,görmeyen ,villalarında havyar yiyip,şampanya patlatanlar,gazinolarda,düğünlerde gösteriş olsun diye paraları havalara saçanlar,her laflarında Müslümanlıktan yana vaazlar veren sahte Müslümanlar,bu cennet vatanı bu hale getirenler utansın.Hacce Nine sen başını dik tut eğme başını.Çünkü sen ve senin gibiler,bir çok insan geçinen ama insan olmayan kişilerden daha mert,daha namusluve daha şereflisiniz dediğimde,Hacce Nine'nin yanağında dökülen yaşlar daha da artmıştı.Ne diyeceğimi bilmiyordu.Bu esnada benim otobüs durağa gelmişti.Ne de olsa devlet memuruydum,görevimin başına gitmem gerekiyordu,Hacce Nine'nin elini öpüp,vedalaştıktan sonra otobüsüme bindim.Otobüsün hareketiyle birlikte sanki bu yaşadıklarım hayl gibi gelmişti.Gerçekten böyle insanlar aramızda yaşıyor mu diye birden saate baktım,bir hayli zaman geçmişti.Demek ki yaşadıklarım doğruydu.Yolda giderken hep aklımdaydı.Biz insan mıyız diye bazen düşündüğüm de oldu.Çocuklarımdan,eşimden ayrıydım.Kendi dertlerimi sürgün olduğumu unutup,Hacce Nine'yi düşünüyordum.Nedendir bilmiyorum o günden sonra her baktığım kişide Hacce Nine'yi görüyor,her gördüğüm çocuğu sanki Umut Barış zannediyordum.Fazla dayanamadım,izin alıp memleketime gitmeye hem de Hacce Nine'yi tekrar görmeye karar verdim.
Dönüşümde aylığımı almıştım,yolda Hacce Nine'yi düşünüyordum.Ona az da olsa maddi yardım edebilmekti amacım.Otobüs Hacce Nine'nin bulunduğu durağa gelmişti.Gözlerim Hacce Nine'yi aradı.Arabadan inip oradakilere sordum.Hani burada sırtında sarma taşları satan,üstü başı yamalıklı,yaşlı bir nine vardı? Dediğimde,gencin biri;Ben tanıyorum,bizim evin yakınında oturuyordu.Duyduğuma göre geçenlerde evinde ölü olarak bulunmuş.O anda sanki dünya başıma yıkıldı .Genç anlatmaya devam etti.Galiba soğuktan donarak ölmüş.O akşam hava çok soğuktu.Elbiselerini torunu üşümesin,hastalanmasın diye torununun üzerine örtmüş,üzerine örtecek bir şeyi olmadığı için kendisi açıkta uyumuş.Sabahleyin komsular torununun feryadını duyup evet geldiklerinde,yaşlı kadının donmuş cesediyle karşılaşmışlar.Sonra belediyeye haber verilmiş iki görevli gelip arabayla cesedi alıp mezarlığa defnetmişler..Ne yapacağımı şasırdım.Peki torunu ne oldu?Onuda Çocuk Esirgeme Kurumu'na vermişler deyince orada yığılıp kalmışım.Genç bana dokunarak beyefendi nine yakınınmıydı diye sordu .Başımı kaldırıp evet dedim.Evet en az benim kadar senin de yakınındı dediğimde genç,şaşırmıştı.Ona içimden geçenleri anlatacak takatim olmadığından,yerimden yavaşca kalkıp gözlerim yaşlı bir şekilde yürümeye başladım.Düşünüyordum belki de Hacce Nine ölmekle ıstırap dan çektiği acılardan kurtulmuştu.Peki torunu Umut Barış ne olacaktı,ne yapacaktı?Büydüğünde iyi bir insan mı olacaktı yoksa kaderinden intikam almak için oda kötüler arasına mı katılacaktı.İşte koca bir ailenin yıkılışı.Kaç kişi bunu düşünyor,biliyordu?
Sokaklarda binlerce Umut Barış var,ekmeğe muhtaç binlerce Hacce Nine'ler var.Kurtlar sofrasına düşen,binlerce genç kızımız var.Bunlara sahip çıkabildikmi?
Kötülüğün galip gelmesi için iyliği peşkeş çekmedik mi,namusuzlara yağdanlık etmedik mi,Mehmetçiğimi,polisimi şehit edenlere biz insanlar yardım etmedik mi?
İyiyim diyen insanlar,hep kötülük galip gelirse bu ülkenin hali ne olur.Bir vatandaş olarak soruyorum sizlere,ne olur?


Çocuk Esirgeme Kurumlarını ,Yaşlılarımızı ziyaret edelim.İnsanlığa sahip çıkalım.

KİRACI

Ev sahibimin zamından bıktım
Taşınmak için
Kiralık ev aramaya çıktım
Hangi kapıyı çalıp sordumsa
Önce beni baştan aşağı süzdüler
Sora da başladı ahiret sualleri

Oğlun.kızın.akraban var mı
Eşin dostun çok gelir gider mi
Seni kim tanır kim tanımaz
Kaç tane kefil verirsin
Sabahları ne içer
Akşam yatarken ne yersin
Olmaz kardeşim veremem

Türk'müsün Kürt'müsün Arap'mısın
Şarabı mı sever rakı mı içersin
Mevlüt dinleyince mi
Çiftetelli çalınca mı kendinden geçersin
Olmaz kardeşim veremem

Alevilik yezitlik sünnülük var mı
Dostların Müslümanlar mı Hristiyanlar mı
Misafirin çok gelir mi
Seni çok kişi arar mı
Olmaz kardeşim veremem

Depozito bin dolar döviz isterim
Haksızlık yaparım taviz isterim
Gürültü istemem sesizlik isterim
İşine gelirse aylık yüz milyon
Düşün taşın bir bak istersen otur
Bunları yaparsan sayarım hatır
Ben ev sahibiyim bunu böyle bil
Sözüm her ev isteyenedir sana değil
Olmaz kardeşim veremem

Aylarca aradım kiralık bir ev
Nereye gittiysem dinledim söylev
Ben cüce kalmışım ev sahipleri dev
Şimdi düşündüm verdim kararı
Eski ev sahibimin yokmuş zararı
Ne dediyse çektim sineye
Yaptığı yanlışa doğru diye
Yaşayıp gidiyorum şimdilik
Nasıl olsa bu dünyada geçici varız
Kendisi de kiracı olur bende kiracı
Yarın yan yana iki mezar kiralarız.

13 Haziran 2009 Cumartesi

GÜZEL GÜNLER

Kapılar daha tam kapanmadı,
Umutsuz değilim yarınlardan,
Gün yarın bambaşka doğacak,
Görecek güzel günlerimiz olacak.

Bu devran böyle gitmeyecek,
Namusuzlar baş tacı edilmeyecek,
Bu ülke bir gün tertemiz olacak,
Görecek güzel günlerimiz olacak.

Yeterki sevmesini,saymasını bil,
Kendi dünyanı kendin kur,
Allah'ını tanı,insanlığını bil,
Görecek güzel günlerimiz olacak.

Kardeş,kardeşe kurşun sıkmayacak,
Yemyeşil ormanlarımız olacak,
Devletime uzanan eller bir gün kırılacak,
Görecek güzel günlerimiz olacak.

Bak gök yüzüne şimdi karanlık,
Yarın inan ki olacak aydınlık,
Umutsuz değilim yarınlardan,
Görecek güzel günlerimiz olacak.

Tabiat ana kucak açmış yarına,
Yağacak yağmuru oda bekler,
Biliyorum bir gün güneş doğacak,
Görecek güzel günlerimiz olacak.

Kapılar daha tam kapanmadı.
Umutsuz değilim yarınlardan,
Gün yarın bambaşka doğacak,
Görecek güzel günlerimiz olacak.

CAN PAZARI

Binbir vaadlerle kandırılan kızlarımız,
Baba,koca dayağından bıkan kadınlarımız,
Bir ufak sevgiye muhtaç olan bu insanlarımız,
satılır can pazarında.

Manav gibi yerlerde,
Süslü bir eşya gibi vitrinlerde,
Binlerce insanın gözü önünde,
Satılır can pazarında.

Uyuşturucuyla kendini avutanlar,
Sözde mutlu olduğunu sananlar,
Etini satıp para kazananlar,
Satılır can pazarında.

Sözde erkek geçinenler,
Bu zavallıların parasını yerler,
Zorla fuhuşa itilenler,
Satılır can pazarında.

Bir anlık şeytana uyanlar,
Her tatlı söze kananlar,
Bir anlık sevildiğini sananlar,
Satılır can pazarında.

Hep öldürülme korkusuyla yaşarlar,
İntiharı düşünürler zayıftır yapamazlar,
Alnındaki kara lekesiyle,
Satılır can pazarında.

Loş ışıklar altında sabahlar,
Bir gün kurtulmayı bekler,
Toplum tarafından dışlanan bu kadınlar,
Satılır can pazarında.

Takma ismiyle,perukuyla,
çeşit,çeşit kokusuyla,
Elinde olan resimli vesikasıyla,
Satılır can pazarında.

9 Haziran 2009 Salı

İÇİMDEKİ DOST

Hep aradım seni,
Kim bilir kaç yıl oldu.
Hep hayalimde yaşattım,
Acılarıma dertlerime,
Ortak ettim.
Bazen benimle sevindin,
Bazen benimle üzüldün,
Bazen kadehlerimde rakı oldun,
Bazen siğaram,mezem oldun.
Hayallerin en güzelini,
Senin sevginle yaşadım.

YOK

Sana olan sevdam aşktan çok üstün,
Anlatacak bir söz hiç bir dilde yok.
Sen deki güzellik,sendeki koku,
Hiç bir karanfilde,hiç bir gül de yok.

Böyle senin gibi gizli sevilen,
Benim gibi sevdadan ölen,
Sakin köşelerde gözünü silen,
Bana benzer mecnun hiç bir çölde yok.

Allah yaratırken senin yüzünü,
Harcamış yüz gece bin gündüzünü
Seni düşünerek Allahın günü
Çektiğim çileler hiç bir kulda yok.

Ayda, yılda bir kerecik gelirsin,
Tapar gibi sevdiğimi bilirsin,
Üç dakika beş dakika kalırsın,
Kal diyecek,yalvaracak dil de yok.

Uzaktayım gençliğinden,çağından,
Söz edemem evlenmekten,düğünden.
Bu virane olmuş gönül bağından,
Sana uzatacak taze gül de yok.

8 Haziran 2009 Pazartesi

ELEŞTİRİ

İnsandan,insanlıktan uzak bir toplumda yaşıyoruz.Rafa kaldırılmış dostluk,arkadaşlık,dürüstlük.İnsan yiyen insanlarla birlikte yaşıyoruz.
İftira etmek,birisinin ayağını almak marifet olmuş bizde,Rezillik,kepazelik,namusuzluk moda olmuş bizde.
İşte böyle bir dünyada yaşıyoruz.
Nokta kadar menfaat için virgül kadar eğilmeyen insanların nesli tükenmekte olan Kelaynak kuşları gibi olduğu bir toplumda yaşıyoruz.
Utanmazların.sıkılmazların,namusuzların,hırsızların,yağdanlıkların baştacı edildiği bir toplumda yaşıyoruz.

Topluma uymaya değil toplumu kendisine uydurmaya çalışmasını veren örnek insanlardan olmaya çalışırken zulme,haksızlığa,yoksulluğa maruz kalabilirsin.
Şerefinden ödün verme,eğilme bükülme,kırılma dosdoğru ol seni kimse kıramaz güzel insan.

TEK KADIN

Benim için sen,
Gökyüzünde doğan güneş,
Bahçelerimde açan solmaz gülsün
Güneş dünyaya ne kadar uzaksa
Sen de bana en az onun kadar uzaksın
Güneş dünyayı yine de aydınlatır ısıtır,
Sen de beni uzaktan ısıtan aydınlatansın,
Bahçelerime güller ektim
Hepsi soldu,döküldü
Sen ne soldun,ne döküldün.
Yaz kış kalbimdesin.
İnan sen benim her şeyimsin
Unutmamı istiyorsun seni
Sen unutabildiysen söyle,
Ben de unutayım seni
Aşk sevgi oyuncak değildir.
Her insan sevip aşık olamaz.
Güneşte olsan,gül de olsan,
Patlayan volkan da olsan,
Yine seni seveceğim.
Açtım kollarımı sabırla bekliyorum.
Belki bir gün güneş gibi doğar,
Bahçelerimde açan solmaz gül olup,,
Dönersin diye.
İlkbaharları,yazları çok seviyorum
Çünkü çicekler,güller,güneşler
Hep bu mevsimde açar,
Sen de benim gönlümde açan,
Sevdiğim TEK KADINSIN.

YAŞLI KADIN

Bir kadın gördüm
Parkta oturmuş elleri yüzünde.
Ağlamaklı bir yüzle
Sağa sola bakıyordu,
Sanki birini bekliyordu.
Merak edip seyrettim
Beklediği gelecekmiydi?
Saatler geçti,hale gelen yok,
Dayanamayıp yanına gittim.
Müsade isteyip oturdum
"Teyzeciğim kimi bekliyorsun?
Kafasını kaldırıp yüzüme baktı,
Ağlamaklı bir sesle;
Çocukluğumu,gençliğimi bekliyorum,
Ama ikiside gelmedi
Biliyorum gelmeyecek de
Ben kendimi avutup,
Eski günlerimle
Çocukluğumu,gençliğimi yaşıyorum.
Boşa geçen günlere acıyorum
Sen sen ol evlat,
Gençliğinin kıymetini bil,
Gençlik, güzellik,eş dost
Çabuk biter
Yaşlılıksa çok erken
Kapını çalar"
Eğilip bastonunu aldı.
Sessizce uzaklaştı oradan.
Dona kalmıştım...
Ne anlatmak istedi,
Ben demi böyle olacaktım?

YANARIM

Her şeyi unuttum.
Yaşamayı unuttum,
Sevmeyi unuttum.
Unutmaya çalıştım seni.
Bir türlü unutamadım.
Güzel gözlerin,
Bir tv ekranı gibi karşımda.
Ben ona bakıyorum,
O bana bakıyor.
Yıllardır böyle,
Kendi iç dünyama gömülmüşüm.
Kimse bilmez ne halde olduğumu.
Seni düşünürüm,
Seni anarım.
Sana şiirler yazarım,
Efkarlanır içerim iki kadeh.
Sokakta görenler beni,
Bir mutlu insan sanır.
Halbuki hepside aldanır.
Çünkü ben bir yanar dağım
İçin için yanan, lav püskürmeyen,
Ben bir cehennemim,,
İçinde sadece kendim yanarım.
Ben bir düşünürüm,
Düşünürüm,
Düşünürüm.
Yıllar boyu seni unutamadım.
Sana yanarım,seni anarım,
Biliyormusun ki?
En çok ne yaparım,
Sensiz geçen şu ömrüme YANARIM.

6 Haziran 2009 Cumartesi

VİCDAN YOK MU

Kızlarımızı kötü yola düşüren pezevenkler,
Gençlere uyuşturucu veren inekler,
Sevgiden saygıdan haberiniz yok mu,
Sizlerde hiç vicdan yok mu?

Bebeklere kurşun sıkan köpekler,
Aklınca bu devleti yıkmayı bekler,
Herkes inansın ki o köpekler,
Suya yazı yazar; bir şey yapamaz.

Dostluğu bilmeyen bütün insanlar,
Çıkarından başka ne anlar,
Yükseliş yolunda at koşturanlar,
Ezer giderler hiç vicdan yok mu?

Kimisi ayırır sevenleri,
Kayırır çevreyi kirletenleri,
Ormanları,yakıp kül edenleri,
Koruyan eşşekler de hiç vicdan yok mu?

Komsusu aç iken kendisi tek gezen
Çok para kazanıp kudurup azan.
Bir gün geri teper kurduğun düzen.
Vazgeç haksızlıktan hiç vicdan yok mu?

DELİ OLSAYDIM

Doğarken bana sorsalardı,
Böyle bir dünyaya gelmezdim.
Seçme hakkım olsaydı,
Hayatı toz pembe gören,
Enflasyondan etkilenmeyen,
Yapılanlara gülüp geçen,
Hiç bir şey bilmeyen,
Düşünemeyen,görmeyen,
Yanlışlara doğru demeyen,
Kendi dünyasını kendi kuran,
Tertemiz hayalleri olan
Bir deli olmayı isterdim.

Doğayı yok edenleri tanımazdım.
Siyaset nedir bilmezdim.
Savaşı ,barışı anlamazdım.
Her şehit geldiğinde,
Analar ağladığında içim acımazdı.
Bir deli olsaydım

Ülkemde gözü olanları tanımazdım
Terör nedir darbe nedir bilmezdim.
Her doğruyu her yerde söylemezdim,
Yalakalık nedir neden yaparlar anlamazdım.
Sahte müslümanları tanımazdım
Bir deli olsaydım.

Belki sevip aşık olmazdım.
Sahtekar olan insanları tanımazdım.
İyilik yapıp,kötülük görmezdim.
Sustukça suçlu olmazdım.
İyiliği bilmeyen insanlara vermek için,
İyiliği aramazdım,
Bir deli olsaydım.

Görmezdim,
Çıkar için arkadaşını satanları,
İftira atıp,dedikodu yapanları,
Para için namusunu satanları,
Gözüne baka baka yalan söyleyenleri,
Dost görünen (sahte dostları) düşmanları
Tanımazdım bir deli olsaydım
Güler geçerdim her şeye
BİR DELİ OLSAYDIM.

TABİKİ ANLAMAZSIN

Hiç sen karanlıklarda,soğuklarda kalıp ağladın mı?
Hiç sen aç kalıp kendini,.çocuklarını avuttun mu?
Siğara yerine kağıt parçalarını sarıp içtin mi?
Tabi ki anlamazsın benim derdimden.

Suçsuzken suçlanıp sürgüne gittin mi?
En yakın arkadasından kahbelik gördün mü?
Eşinden,çocuklarından ayrı kaldın mı?
Tabi ki anlamazsın benim derdimden.

Sen hiç aşık olup sevdin mi?
Susuz,elekrtiksiz gecekonduda yaşadın mı?
Ağlarken bile gülebildin mi?
Tabiki anlamazsın benim derdimden.

Askerde tüfekle talim ettin mi?
Düşmanınla burun buruna geldin mi?
Komutanından bir ufak fiske yedin mi?
Tabi ki anlamazsın benim derdimden.

Allah'tan korkup bir gün ibadet ettin mi?
Öleceğini hiç aklına getirdin mi?
Tok gezerken,aç olan komsunu düşündün mü?
Tabi ki anlamzsın benim derdimden.

Kapında sayısız şarlatanların var,
Bir elin yağda,bir elin balda,
Yediğin önünde yemediğin arkanda
Tabi ki anlamazsın benim halimden.

BÖYLE DEĞİLDİM

Bir rüzgar gibi geçti çocukluğum
Bir çılgın gibi geçti gençliğim
Savaştan çıkmış gibi şimdi bedenim
Ben böyle değildim bebeğim

Yaşamdan tat aldın mı? diye sorma
Hep acıyla geçti benim yıllarım
Şimdi düşünüyorum eski günleri
Ben böyle değildim bebeğim.

Hor görme sen bu yaslı garibi
Otur dinle bir de sen beni
Çocukluk gençlik bir kuş gibidir
Ben böyle değildim bebeğim.

Elimdeki bastona bakıp aldanma
Acıyı,kederi sen bana sor
Yaşamayı sevmeyi gençliğe sor
Ben böyle değildim bebeğim.

Yaşamayı bil yaşamayı sev
İnsanları kırıp hor görme
Çocukluğun kıymetini bil sen de
Ben böyle değildim bebeğim.

Yaşlıyım diye itilip atıldım
Hor görülüp şimdi kovuldum
Yaşamın birikimidir bu
Ben böyle değildim bebeğim.

Çocuktum büyüdüm,
Gençtim yaşlandım,
Oyuncuydum şimdi seyirci oldum
Ben böyle değildim bebeğim.

Erken ölüm olmazsa sen de yaşlanacaksın,
İşte o zaman beni anlayacaksın.

1 Haziran 2009 Pazartesi

BU ALEMDE

Evlatlar ataya karşı gelirken,
On yaşında kızlar koca arıyor.
Abuk sabuk filimler örnek olurken,
Gel de yasa bu alem de sen artık.

En sonunda terör illeti çıktı,
Nice fidanları aldı götürdü,
Şehit yakınlarının bağrını yaktı,
Gel de yaşa bu alemde sen artık

Hocalar unuttu vaaz vermeyi,
Herşey de bir çıkarv arıyor olduk,
Neredeyse unuttuk dinimizi,töremizi
Gel de yasa bu alem de sen artık.

Çocuk katilleri,hırsız,sapıklar,
Aramızda barınır haince gezerler.
Dünyaya hükmeder ipsiz kopuklar
Gel de yaşa bu alemde sen artık...

Terörden uzak dur bari utanda,
Ne hileler döner cennet vatanda,
Kötüler iyiye çamur atan da
Gel de yaşa bu alem de sen artık .

BIRAKIN

Ey insanoğlu,
Yarın çocukların sana soracaklar;
Baba yaşamın süresince ne yaptın?
Nasıl cevap vereceksin?
B en yükselebilmek için,
Arkadaslarıma iftira attım,
Dedikodu yaptım,
Ormanları çıkarım uğruna kestim,
Bebeklere kursun sıktım,
Masum insanları kandırıp,
Hayali ihracat yaptım,
Rüşvet aldım,rüşvet verdim,
Devletin mallarını talan ettim,
Bu vatan için çarpışan,
Şehitlerin kemiklerini sızlattım.
Ülkeyi bölmek isteyenlerle birlik oldum,
Kardeşi kardeşe düşürdüm.
Unuttum insan olduğumu,
İhtiyarlık,ölüm aklıma gelmedi.
Aynı kalacağımı zannettim.
Mezarlıkta yatanları görmezlikten geldim
Bu ülke için
Hiç de güzel şeyler yapmadım".
Diyebilecekmisin?
Bunları anlatmaya dilin varacak mı?
Kendi öz çocuğuna bile,
Yoksa yalan mı söyleyeceksin?
İnsan olmayan insanlar;
Buğün nasılsalar,yarında öyle olacaklar.
Bırakın çocuklarımız dürüst olsun.
Mert delikanlı olsun,
Sizler gibi düşünen insanlara,
HAYKIRSIN!
BU ÜLKE BU İNSANLAR BİZİM."

ÇOCUĞUM

El bebek gül bebek büyüttüm seni
iyi olan seyleri öğretmeye çalıştım
İnsanları sordun durmadan bana
Bazen
Büyüyünce öğrenirsin dedim
Bazen de yalan söylemeye çalıştım
Yaşlı gözlerim daldı uzaklara
Kendi çocukluk yıllarımı düşündüm

O zamanlar
İnsanlar birbirini sever sayardı
Derin dostluklar
Karşılıksız yardımlar
mertlik
Delikanlılık vardı

Ben bunları anlatınca
Gözlerime baktın durdun
Ve
Şimdi nasıl ki baba diye sordun
Sana anlatamazdım çocuğum
Hırsızların geceleri hamam böcekleri gibi
Sokaklarda çoğalıp koşuştuğunu
Hayalicilerin Vurguncuların,tokatcıların
Devlet mallarına
Leş kargaları gibi üşüştüğünü
Katiller sapıklar sokaklarda kol gezerken
Namuslu insanların nasıl sindiğini
Hamle yapan kahbelik ve kalleşlik yüzünden
Dürüstlüğün tahtan çoktan indiğini
Sana anlatamazdım
Enfalsyonu anlatmaya çalışsam
Bol sıfırlı sayılar sığmaz kafana
Sana
Gelecek hiç de güzel şeyler vaadetmiyor
Ne söylesem boş
Sen yine de büyüme çocuğum
Hep böyle kal
Çocukluk çok hoş...

BEN

Ben;
Ucu bulutlara değen,
Beyaz karlarla kaplı,
Yüce dağları severim.

Ben
Güneş batarken kızaran,
Karabulutlarla kaplı,
Uzak ufukları severim.

Ben;
Yanan sevda atesinin sönmediği,
Unutulanları kimsenin anmadığı,
Ve gidenlerin geri dönmediği,
Gurbet elleri severim.

Ben;
Gönülün derinliklerinden gelen sözleri,
Bin bir rüya ile bakan gözleri,
Konuşdukça bal akan dilleri,
Çiğ düşmüş gül yaprağına benzeyen,
Bütün güzelleri severim.

DOĞMA BEBEK

Doğma bebek doğma
doğarken ağlama
ağlamak çözüm değildir
insanları tanıdıkça
zaten ağlayacaksın
belki sende insanlıktan çıkacaksın
rüşvet yalan dolan hep insanlarda
nankörlük hayınlık hep insanlarda
meme verip seni avutacaklar
oyuncaklar alıp seni oynatacaklar
saf temiz kalbini çalacaklar
senide bu çarka katacaklar
doğma bebek doğma
sana da oyun oynayacaklar
oyuncaklarını memeni elinden alacaklar
sanada kötülük aşısını aşılıyacaklar
doğduğuna püşman olacaksın
niye doğdum diye isyan edeceksin
belki sevip aşık olacaksın
aldatılıp terk edildiğinde kahrolacaksın
intikam almak için yaşayacaksın
sende kötüler arasına katılacaksın
DOĞMA BEBEĞİM DOĞMA...