Translate

9 Ağustos 2012 Perşembe

KENDİME SARILMAYI ÖĞRENDİM


Birlikte olduğun,en çok sevdiğin kişiler seni öyle ya da böyle terk edip gitmiş olabilir. Maddi vede manevi birçok darbe yemiş olabilirsin. Birçok olumsuzluklar da yaşamış olabilirsin.Ancak hayat devam ediyor.Hayatına devam etmelisin.Bir şeyi kaybettiğin zaman elbet kendini kötü hissedeceksin ancak hayatın devam ettiğini unutma.Kendine acımayı bırakmalısın.Yaşamda güzel ve iyi olanlarında olduğunu unutmayıp, bunlara inanarak olumsuzluklardan kurtulmalı, önüne bakmalısın.Yaşamın küçük bir olumsuzluğunu görüp tamamı hakkında olumsuz diyemezsin.

Yaşam bir kapıyı kapattığında ileride sana daha büyük bir kapı açacağını unutma. Umutlarından, inancından sakın vazgeçme. Üzüntülerinin yarınlarını,umutlarını asla yok etmesine izin verme.Etrafındaki asalaklara aldırmadan; Hayattan keyif alıp mutlu olmasını öğrenmelisin.Bunun için sihirli bir değneğin size dokunmasına gerek yok. Hayatta olmanız, nefes alıyor olmanız, mutlu olmaya karar vermiş olmanız ve ahmaklara kulaklarınızı kapamış olmanız yeterli. Özgüveni düşük olanlar her zaman kötüyü görüp kötüye yoğunlaşır.Özgüveni yüksek olanlar hayattan zevk almayı, mutlu olmayı,mutlu etmeyi, her ne olursa olsun iyi görmeyi, pozitif olmayı düşünür ve yaşamında uygularlar.Sizlerde pozitif olun.Hiç bir olumsuz düşünceyi zihninizde barındırmayın.Geçmişinize üzülüp gelecek için kaygılanmayın,gününüzü yaşayın.Allah’a inanıp sabırlı olun. Gün oldu bende kaybettiklerime üzüldüm.Gün oldu iyi ki kaybetmişim diye sevindim.Bazen ne yapacağımı şaşırdım.Bilmeden,tanımadan düşmanlarıma inanıp düşmanlarıma sarıldım.Çektiğim,yaşadığım sıkıntılar bana bir ders verdi, kendime sarılmayı öğretti. Ellerinle beslediğin, giymeyip giydirdiğin,yemeyip yedirdiğin, hasta olduğunda günlerce başında beklediğin, yaşama sebebim dediğin, üzerine titrediğin, sırtında taşıdığın, bütün fedakârlıkları yaptığın sevdiklerin sana iftiralar atarak çok ucuza satabiliyormuş.Seni terk edebiliyormuş.Bunu geç de olsa öğrendim.Bunların bana getirisi bazı yanlışlarımı görmem oldu.Dostlarımın kim olduğunu, dost görünenlerin kim olduğunu anladım.Bazen için için ağladım. Ağlarken bile çevreme gülebildim.Fırtınalar koptu içimde.Bir cehennem gibi yandı yüreğim.Bir yanardağ oldum ama lav püskürmedim.Gereksiz insanlara yada benim insan bildiklerime verdiğim gereksiz ilgiyi,sevgiyi fark ettim. İnsanların değişemeyeceğini, asılları neyse gün olup kendilerine döneceklerini ve bana değer vermeyenler için kılımı kıpırdatmamam gerektiğini düşündüm.Unutulmaktansa unutmayı geç de olsa öğrendim.Belki kısa zamanda düşünüldüğündeüzülen,yalnız kalan benim ama bu süreci yaşamımızda uzun vadede düşünürsek kimsenin yanına kalmayacağını, her insanın yaptıklarının cezasını çekeceğine inanırsak mutlulukların eninde sonunda sabırla acı çekenlerin yanında olduğunu göreceğiz inşallah. Şükürler olsun yepyeni hayatımda beni üzenleri silip geçmişi unutarak yeni bir sayfa açtım.En önemlisi de sabrı öğrendim.Hatalarımla,doğrularımla beni kabul eden onca insanın varlığının yanında, üç beş tane şerefsizin lafı bile olmayacağını öğrendim Artık onlar için üzülmemeyi,benimde böyle imtihan edildiğimi öğrendim. Birçok peygamberlerin başına neler gelmiştir; Kiminin kolu kesildi, kiminin kafası, kiminin gövdesine kurt düştü,işkencelere maruz kaldılar.Allah’ın insanlara gönderdiği son elçisi Hazret-i Muhammed Mustafa (sav) peygamber efendimizin dişi kırıldı,yüzüne tükürüldü hakaret edildi. Hâşâ biz kimiz ki! Dünyadaki bütün insanlar imtihandadır ancak sabredenler mükâfatını alır.Allah bizleri sabreden kullarından eylesin inşallah.

Bronnie Ware’nin dediği gibi hiç kimse hayatı boyunca bir başkasının gözleriyle görüp bir başkasının kalbiyle hissedemeyeceği için kimse ne çektiğini de bilemez.